Ceza Muhakemesinde Görev ve Görevsizlik (CMK m.3-7)

Mahkemelerin görevleri kanunla belirlenir (CMK m.3).

Tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesi “Herkes gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Anayasa’nın 142. maddesinin birinci fıkrasında ise “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.”, hükümlerine yer verilmiştir. (CGK, 02.06.2021 tarihli ve 2021/158 E., 2021/245 K. sayılı)

Adil yargılanma güvencesinin önemli unsurlarından biri “kanunla kurulmuş yargı yeri” tarafından yargılanma hakkıdır. Kanunla kurulmuş yargı yeri tarafından yargılanma hakkı, yargı yerlerinin kuruluş ve yetkilerinin ve izleyecekleri yargılama usulünün, kanun yoluyla ve dava konusu olay ortaya çıkmadan önce saptanması anlamına gelmektedir. Buna “tabii doğal hakim ilkesi” de denilmektedir. Tabii mahkeme, (olağan mahkeme) olaydan önce kurulması ve somut olay ile kuruluş bakımından ilgisi olmayan mahkeme demektir. Bu mahkemenin hâkimine de “tabii hâkim” denir. (Kunter, Ceza Muhakemesi Hukuku s.129) Buna göre, bir uyuşmazlık, ancak uyuşmazlığın doğumu anında görevli ve yetkili olan mahkeme tarafından görülecektir. Bu ilke ile, yürütmenin düzenleyici tasarruflarının, yargı yerlerinin kuruluş ve yargılama usullerine müdahale etmeleri önlenmek istenmiştir. Böylece kişi veya olaya göre yargılama organı oluşturma yolu kapanacak, olası keyfilikler önlenecektir. (CGK, 09.05.2017 tarihli ve 469-260 sayılı)

Re’sen Görev Kararı ve Görevde Uyuşmazlık

Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında re’sen karar verebilir (CMK m.4/1).

Görev konusunda mahkemeler arasında uyuşmazlık çıktığında, görevli mahkemeyi ortak yüksek görevli mahkeme belirler (CMK m.4/2).

Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında ilgililer, yargılama yapan mahkemeye görev itirazında bulunabilirler. Davaya bakan mahkeme de görevli olup olmadığını kovuşturma evresinin her aşamasında resen dikkate alır. Görevsiz mahkeme işlem tesis etmişse, yargılamaya bakacak olan mahkemenin bütün işlemleri yenilemesi gerekir. Burada sadece yenilenmesi mümkün görülmeyen işlemler varlığını koruyacaktır. (Ahmet Gökcen, … Balcı, M. Emin Alşahin, Kerim Çakır, Ceza Muhakemesi Hukuku, Adalet, 2. Baskı, 2017, l.Cilt, …. 195) Mahkemelerin kanunen görevli olmadıkları hâlde davaya bakmaları,1412 sayılı CMUK’nın 308. maddesinde “Kanuna mutlak aykırılık”, 5271 sayılı CMK’nın 289. maddesinde de “hukuka kesin aykırılık hâli” olarak düzenlenmiştir. (YCGK, 15.03.2022 Tarihli, 2018/605 E. , 2022/172 K.)

Tayini merci makamlarınca görevli olduğu belirlenen mahkemenin, merci kararına karşı direnme hakkı bulunur mu?

Görev uyuşmazlığı konusunda, ortak görevli merci tarafından verilen kararın niteliği ile bu kararın temyiz incelemesi safhasında denetlenip denetlenemeyeceği hususunun ele alındığı, 10.06.1942 tarih ve 1942/26-16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, “Başka başka mahkemeler veya mahkemeler ile kaza salâhiyetini haiz heyetler arasında selbî veya icabî zuhur eden ihtilâf üzerine tayini merci makamlarınca salahiyetli tayin olunan mahkeme veya heyetin tayini merci kararına karşı ısrar hakkı olmadığı cihetle esas davayı rüyetle neticede taayyün eden suçun mahiyetine ve tetabuk eylediği kanun hükümlerine göre vermeğe mecbur olduğu hükmün temyizen tetkiki sırasında tekrar vazife ciheti bahismevzuu yapılarak vazifesizlikten naşi bozulamıyacağına…” karar verildiği görülmektedir.

Yukarıda yer verilen, 10.06.1942 gün ve 26-16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi, mahkemeler arasında ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı üzerine tayini merci makamlarınca görevli olduğu belirlenen mahkemenin, merci kararına karşı direnme hakkı bulunmadığı gibi, merci tarafından görevli olduğu belirlenen mahkemece verilen hüküm, temyiz incelemesi sırasında “velev ki görevsiz mahkeme tarafından verilmiş bile olsa” görev cihetinden bozulamayacaktır. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 14.03.2016 T. , 2015/27438 E. , 2016/4742 K.)

Görevsizlik Kararı Verilmesi Gereken Hâl ve Sonucu

İddianamenin kabulünden sonra; işin, davayı gören mahkemenin görevini aştığı veya dışında kaldığı anlaşılırsa, mahkeme bir kararla işi görevli mahkemeye gönderir (CMK m.5/1).

Adlî yargı içerisindeki mahkemeler bakımından verilen görevsizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir (CMK m.5/2).

Görevsizlik Kararı Verilemeyecek Hâl

Duruşmada suçun hukukî niteliğinin değiştiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya alt dereceli mahkemeye gönderilemez (CMK m.6).

Görevli Olmayan Hâkim veya Mahkemenin İşlemleri

Yenilenmesi mümkün olmayanlar dışında, görevli olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler hükümsüzdür (CMK m.7).

Görüldüğü gibi, görevsiz mahkemece yapılan işlemlerin, tekrarlanması olanağı bulunmayanlar dışındakilerin, görevli mahkemece yeniden usulüne uygun olarak yapılması zorunludur. Bu zorunluluk duruşmanın sözlülüğü, kanıtların doğrudan doğruyalığı ve adil yargılanma ilkesinin doğal sonucudur. Ancak 7. maddedeki hükümsüzlük ifadesini, yok anlamında değil, adil bir yargılama için tekrarlanma olanağı var ise yenilenmelidir şeklinde anlamak ve yapılan işlemlerin bizzat o mahkeme huzurunda yapılmasının zorunlu olup olmadığı ölçüsüyle değerlendirilmesi gerekir. (YCGK 06.05.2008 T. , 2008/1-90 E., 2008/100 K.)