Hâkimin Reddi Sebepleri ve Ret İsteminde Bulunabilecekler
Hâkimin davaya bakamayacağı hâllerde reddi istenebileceği gibi, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir (CMK m.24/1).
Cumhuriyet savcısı; şüpheli, sanık veya bunların müdafii; katılan veya vekili, hâkimin reddi isteminde bulunabilirler (CMK m.24/2).
Bunlardan herhangi biri istediği takdirde, karar veya hükme katılacak hâkimlerin isimleri kendisine bildirilir (CMK m.24/3).
Ceza muhakemesinde iddia ve savunmanın ışığında uyuşmazlığı çözüp maddi gerçeğe ulaşma görevi mahkemeye aittir. Mahkemenin bu yetkisi yargılamada hâkimler eliyle yürütülmektedir. Yargılama sonunda verilen hükmün adil olması ve tarafları tatmin edebilmesi için hâkimin belli niteliklere sahip olması gereklidir ki “Bağımsızlık” ve “tarafsızlık” bu niteliklerin en önemlileri arasında yer almaktadır.
Hâkimin bağımsızlığı ve tarafsızlığı, birbirlerinden farklı kavramlar olmalarına karşın, bağımsız olmayan bir hâkimin tarafsız bir hüküm vermesi beklenemeyeceğinden, bu kavramların aynı zamanda birbirleriyle iç içe geçmiş olduklarını da ifade etmek mümkündür.
Bağımsızlık, hâkimin görevini yaparken hiçbir dış baskı ve etki altında bulunmaması ve hiçbir kişi veya merciden emir almaması hali, yani kısaca özgür olmasıdır. Hâkimlerin görevlerinde bağımsız olduğu, Anayasamızın 138. maddesinde “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.” şeklinde açıkça vurgulanmıştır.
Tarafsızlık, hâkimin yargılama yaparken yansız olması, taraflara eşit mesafede bulunması ve kişiliğinden sıyrılabilmesi, başka bir deyişle taraflara subjektif değil objektif davranmasıdır.(YCGK 23.03.2021 T. 2020/215 E. , 2021/138 K.)
Hâkim, önündeki veya önüne gelme ihtimali olan bir dava hakkında, bilerek ve isteyerek, davanın sonucunu etkilemesi veya sürecin aşikâr adillik vasfını zayıflatması beklenebilecek hiçbir yorumda bulunmamalıdır. Ayrıca hâkim, kamuya açık olsun veya olmasın, herhangi bir şahıs ya da mesele konusunda adil yargılamayı etkileyebilecek herhangi bir yorum da yapmamalıdır. (Bangalor Yargı Etiği İlkeleri, m. 2.4)
Ceza hukukunda kanunilik ilkesinin bir sonucu olarak yasaklanan ve kanunda açıkça suç olarak gösterilmemiş olan bir fiilin, kanunda yer alan ve söz konusu fiile en çok benzeyen suça ilişkin hükümler uygulanmak suretiyle cezalandırılması şeklinde tezahür edebilecek kıyas metodu, ceza hukukunun aksine ceza muhakemesi hukukunda kural olarak serbesttir. Ancak, ceza muhakemesi hukukunda da kıyasa başvurulmasının sınırları vardır. İstisnai ve sınırlayıcı hükümler kıyas yasağı kapsamındadır.
CMK’nın 22 ve 23. maddelerinde hâkimin görev yasakları sınırlı bir şekilde sayıldığından, istisnai nitelikteki bu hükümlerin kapsamının kıyas yoluyla genişletilmesi mümkün değildir. (YCGK 15.10.2020, T. , 2019/600 E. , 2020/436 K.)
Dolayısıyla, CMK’da hâkimin davaya bakamayacağı hâllerin dışında, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da davanın taraflarının hâkimin reddini isteyebilmesi olanağı bulunmaktadır. Şüpheye düşen her ilgili bu talepte bulunabilecektir. (YCGK 24.10.2017 T. , 2017/333 E. , 2017/434 K.)
Tarafsızlığını Şüpheye Düşürecek Sebeplerden Dolayı Hâkimin Reddi İsteminin Süresi
Tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı bir hâkimin reddi, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusu başlayıncaya; duruşmalı işlerde bölge adliye mahkemelerinde inceleme raporu ve Yargıtayda görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafından yazılmış olan rapor üyelere açıklanıncaya kadar istenebilir. Diğer hâllerde, inceleme başlayıncaya kadar hâkimin reddi istenebilir (CMK m.25/1).
Sonradan ortaya çıkan veya öğrenilen sebeplerle duruşma veya inceleme bitinceye kadar da hâkimin reddi istenebilir. Ancak bu istemin, ret sebebinin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılması şarttır (CMK m.25/2).
Hâkimin görev yasağı bulunan davaya bakamayacağı ve yargılamaya katılamayacağı hâllerde ret istemi herhangi bir süreye bağlanmamış, yargılama bitene kadar ret talebinde bulunmak mümkün kılınmış ise de; tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı hâkimin reddinin, ilk derece mahkemelerinde sanığın sorgusunun başlanmasına, duruşmalı işlerde bölge adliye mahkemelerinde inceleme raporu ve Yargıtayda görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafından yazılmış olan rapor üyelere açıklanıncaya kadar istenebileceği hüküm altına alınmıştır. Diğer hâllerde, inceleme başlayıncaya kadar hâkimin reddi istenebilecektir. Sonradan ortaya çıkan veya öğrenilen sebeplerle duruşma veya inceleme bitinceye kadar da hâkimin reddi istenebilir. Ancak bu istemin, ret sebebinin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılması Kanun’un 25. maddesinde şart koşulmuştur. Kanundaki düzenleme ile bu sürelere uyulmadığının belirlenmesi hâlinde ret isteminin geri çevrileceği hüküm altına alınmıştır. (YCGK 01.10.2019 T. , 2017/1109 E. , 2019/569 K.)
Ret İsteminin Usulü
Hâkimin reddi, mensup olduğu mahkemeye verilecek dilekçeyle veya bu hususta zabıt kâtibine bir tutanak düzenlenmesi için başvurulması suretiyle yapılır (CMK m.26/1).
Ret isteminde bulunan, öğrendiği ret sebeplerinin tümünü bir defada açıklamak ve süresi içinde olguları ile birlikte ortaya koymakla yükümlüdür (CMK m.26/2).
Reddi istenen hâkim, ret sebepleri hakkındaki görüşlerini yazılı olarak bildirir (CMK m.26/3).
Hâkimin Reddi İstemine Karar Verecek Mahkeme
Hâkimin reddi istemine mensup olduğu mahkemece karar verilir. Ancak, reddi istenen hâkim müzakereye katılamaz. Bu nedenle mahkeme teşekkül edemezse bu hususta karar verilmesi;
a) Reddi istenen hâkim asliye ceza mahkemesine mensup ise bu mahkemenin yargı çevresi içerisinde bulunan ağır ceza mahkemesine,
b) Reddi istenen hâkim ağır ceza mahkemesine mensup ise o yerde ağır ceza mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için (1) numaralı daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir (CMK m.27/1).
Ret istemi sulh ceza hâkimine karşı ise, yargı çevresi içinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi ve tek hâkime karşı ise, yargı çevresi içerisinde bulunan ağır ceza mahkemesi karar verir (CMK m.27/2).
Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin başkan ve üyelerinin reddi istemi, reddedilen başkan ve üye katılmaksızın görevli olduğu dairece incelenerek karara bağlanır (CMK m.27/3).
Ret isteminin kabulü halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir (CMK m.27/4).
Örnek Yargıtay kararı;
“..Sanığın 15.05.2019 tarihli oturumda gerçekleşen savunma hakkını kısıtlar nitelikte olduğunu beyan ettiği hususları anlattığı süresi içerisinde sunduğu dilekçelerinde ret sebeplerinin tümünü bir defada açıklamak ve olguları ile birlikte ortaya koymak suretiyle usulüne uygun olarak hâkimin reddi talebinde bulunması üzerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca yargılamayı yapan 9. Ceza Dairesince reddi istenen hâkimin katılmadığı müzakere sonucu ret isteminin kabulüne ya da reddine karar verilmesinin sağlanması yerine anılan Kanun’un 31. maddesi gereğince reddi istenen hâkimin de bulunduğu heyet tarafından ret talebinin geri çevrilmesine karar verilmesi suretiyle reddi istenen hâkimin, vaki ret talebi hakkında bir karar verilinceye kadar yalnız gecikmesinde sakınca olan işlemleri yapabileceğine ilişkin 5271 sayılı Kanun’un 29. maddesinin birinci fıkrasının açık hükmüne aykırı olarak yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu kabul edilmelidir.”(YCGK 09.11.2021 T. , 2020/144 E. , 2021/537 K.)
Ret İstemi Üzerine Verilecek Kararlar ve Başvurulacak Kanun Yolları
Ret isteminin kabulüne ilişkin kararlar kesindir; kabul edilmemesine ilişkin kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir. İtiraz üzerine verilen ret kararı hükümle birlikte incelenir (CMK m.28).
Örnek Yargıtay kararı;
“..Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin vermiş olduğu 23/05/2019 tarihli kararının itiraza tabi olmasına karşın, müşteki … tarafından 16/05/2019 tarihli dilekçesi ile Hâkim … hakkında reddi hâkim talep ettiği, bahse konu talebin hakimin tarafsız olmadığına ya da ihsas-ı reyde bulunduğuna dair herhangi bir emare bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kararın kesin olarak verildiği, müşteki tarafından 27/05/2019 tarihli dilekçesi ile bahse konu karara karşı itiraz talebinde bulunması üzerine merciince işin esasına girmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, reddi hakim talebi hakkında verilen kararın kesin nitelikte olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiş..” (Yargıtay 7. Ceza Dairesi, 22/11/2021 T. , 2021/14617 E. , 2021/15027 K.)
Reddi İstenen Hâkimin Yapabileceği İşlemler
Reddi istenen hâkim, ret hakkında bir karar verilinceye kadar yalnız gecikmesinde sakınca olan işlemleri yapar (CMK m.29/1).
Ancak, hâkimin oturum sırasında reddedilmesi hâlinde, bu konuda bir karar verilebilmesi için oturuma ara vermek gerekse bile ara vermeksizin devam olunur. Şu kadar ki, 216 ncı madde uyarınca tarafların iddia ve sözlerinin dinlenilmesine geçilemez ve ret konusunda bir karar verilmeden reddedilen hâkim tarafından veya onun katılımıyla bir sonraki oturuma başlanamaz (CMK m.29/2).
Ret isteminin kabulüne karar verildiğinde, gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle yapılmış işlemler dışında, duruşma tekrarlanır (CMK m.29/3).
Söz konusu maddeye göre, reddi istenilen hâkimin ret hakkında bir karar verilinceye kadar ancak gecikmesinde sakınca bulunan işlemleri yapıp diğer işlemleri yapmaması gerekir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâl, derhâl işlem yapılmadığı takdirde suçun delillerinin ortadan kaybolması olasılığının ortaya çıkması durumudur. Gecikmesi sakıncalı durumların varlığı hâlinde bir işlem o anda yapılmadığında bir daha yapılması mümkün olmayabilir ya da yapılsa da ondan umulan faydaya ulaşamamak söz konusu olabilir. Bu nedenleri düşünen kanun koyucu tarafsızlığından şüphe edilen bir hâkim olsa dahi bir işlemin gecikmesi sakıncalı olması durumunda o hâkim tarafından yapılmasını, hiç yapılmamasına üstün tutmuş ve hâkime bu alanda yetki vermiştir. Hâkim reddedildikten sonra henüz bu konuda bir karar verilmeden gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle bir yargılama işlemi yapılmış ise tutanağa bu işlemin gecikmesinde sakınca olduğu kanaatine varılarak yapıldığı açıkça belirtilmelidir. 5271 sayılı Kanun’un 22. maddesinde öngörülen hâkimin yasaklılığı durumunda ise gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde dahi hiçbir yargılama işlemi yapamaz. Fakat maddeye eklenen ikinci fıkraya göre ret isteği oturum sırasında yapılmış ise; ret konusunda karar verilmesi için oturuma ara verilmesi gerekse bile, hâkim o oturumdaki duruşmayı sürdürmek durumundadır. Ancak bu durumda da; 5271 sayılı Kanun’un 216. maddesi uyarınca tarafların iddia ve sözlerinin dinlenmesine geçilemez ve ret konusunda karar verilmeden reddedilen hâkim tarafından yeni oturum başlatılamaz. Kanun bunu yasaklamıştır. 5271 sayılı Kanun’un 216. maddesindeki “söz” ile delillerin ortaya konulması ve tartışması bittikten sonra yargılama sonuçlandırılırken taraflara verilmesi gereken söz kastedilmektedir. Oturumda yargılama bu noktaya geldiğinde reddi istenen hâkimin duruşmaya ara vermesi zorunludur. Ret istemi konusunda verilen ret ya da kabul kararına göre eski ya da yeni hâkimle duruşmanın sürdürülmesi gerekir. (YCGK 09.11.2021 T. , 2020/144 E. , 2021/537 K.)
İstinaf başvurusu ile birlikte reddi hakim talebinde bulunulduğunda reddi hakim talebinin öncelikli olarak değerlendirilmesi gerektiği;
Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2021/291 Esas, 2022/152 Karar sayılı kararına karşı sanık müdafiinin istinaf başvurusu ile birlikte daha önce bozma kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi başkan ve üyelerinin davadan çekilmesini, aksi halde reddi hakim talebinde bulunduklarını bildirdiği anlaşılmakla; 5271 sayılı Kanun’un 29/1. maddesinde “Reddi istenen hâkim, ret hakkında bir karar verilinceye kadar yalnız gecikmesinde sakınca olan işlemleri yapar.” düzenlemesine aykırı şekilde sanık müdafiinin reddi hakim talebi ile ilgili herhangi bir karar verilmeksizin davanın esası hakkında karar verilemeyeceği düşünülmeden, işin esasına geçilerek istinaf başvurularının esastan reddine dair karar verilmesi usul yasaya aykırı olduğundan hükmün, esasa ilişkin yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 02.12.2024 T. , 2023/1567 E. , 2024/7957 K.)
Reddi hakim talebinin değerlendirilmeden yargılamaya devam olunmasının CMK’nın 29. maddesine aykırılık oluşturacağı;
“…Sanığın 15.01.2018 tarihli dilekçesiyle mahkeme başkanı B.K. ile üyeler … ve … hakkında hâkimin reddi talebinde bulunduğu, mahkeme başkanı B.K. ile üye … hakkındaki talebin karara bağlandığı ancak üye … hakkındaki talebe yönelik bir karar verilmediği anlaşılmakla CMK’nın 29. maddesine aykırı şekilde söz konusu talep karara bağlanmadan yargılamaya devam olunmasının usul ve yasaya aykırı olduğu kabul edilmelidir…”(YCGK 08.11.2022 T. , 2019/489 E. , 2022/704 K.)
Hâkimin Çekinmesi ve İnceleme Mercii
Hâkim, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğinde; merci, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir (CMK m.30/1).
Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir (CMK m.30/2).
Görüldüğü üzere, hakimin davaya bakamayacağı hallerin düzenlendiği CMK’nın 22. maddesinde sınırlı olarak sayılan hallerin bulunması nedeniyle, davaya bakan hakimin çekinmesi durumunda, CMK’nın 30/1. maddesi uyarınca merciin, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirmesinin yasal bir zorunluluk olmasına karşın, CMK’nın 30/2. maddesine göre, hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verecek ve çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirecektir. Kanun koyucu CMK’nın 30/2. maddesindeki durumda, hakimin çekinmesinin somut olaya uygun olup olmadığını değerlendirerek, karar vermesi için merciye takdir hakkı tanımıştır. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 07.03.2013 T. , 2012/28092 E. , 2013/6451 K.)
Ret isteminin geri çevrilmesi
Mahkeme, kovuşturma evresinde ileri sürülen hâkimin reddi istemini aşağıdaki durumlarda geri çevirir:
a) Ret istemi süresinde yapılmamışsa.
b) Ret sebebi ve delili gösterilmemişse.
c) Ret isteminin duruşmayı uzatmak amacı ile yapıldığı açıkça anlaşılıyorsa (CMK m.31/1).
Bu hâllerde ret istemi, toplu mahkemelerde reddedilen hâkimin müzakereye katılmasıyla, tek hâkimli mahkemelerde de reddedilen hâkimin kendisi tarafından geri çevrilir (CMK m.31/2).
Bu konudaki kararlara karşı itiraz yoluna başvurulabilir (CMK m.31/3).